Acı çekmek özgürlükse, özgürlükten gebericez ikimizde

Acıdan nefes alamamak.
Boğazdaki yangın.
Öpmek.
Ölecekmiş gibi öpmek.
Öyle öptüğünü hayal etmek.

Şükür
Yaşadığım her şey için çok şükür

İyi yolculuklar...
Gittiğin gibi dön inşallah

Ben istediğim için başladığında "o istediği zaman bitecek" demiştim
Sözümün eri olmak hiç bu kadar koymamıştı

Öyle geleceksen gelme dedim
Seviyorum ama yoksun dedim
Ve senin aklında sadece kavga ettiğimiz kaldı

Tek kalem yıkılmadan ayağa kalkacak gücü buldum
Ama kalkmak istemiyorum
Ama gariptir ben kabullenemediğimden değil de hiç bir hikayenin böyle bitmeyeceğini düşündüğümden
Muhtemeldir ki aşık olur
Muhtemel ki görürüm
Muhtemel ki istenmeden burnumun dibinde olur her şey
Daha yaşayacak acım var gibi geliyor
Ya da korktuğumdan
Hı?

Her Aşk Afyon

 bana bakınca benden ötesini görebiliyor sanmıştım marttı saat 9u kırk sekiz geçiyordu
ilk defa aşık olmuştum
hayatımda hiç o kadar naif, ince ve dolu hissetmemiştim
oysa farkında bile değildi
bunu söylerkenki dürüstlüğü bütün yalanlarının kefiliydi

Her ayrılık, ayılma -bi daha içmiycem çok fena dağıldım-
Her normalleşme, eskiye özlem -benim rakı balığım geldi-

adım

ayrılık Dilâ'sını iyi tanıyorum
evre evre saat saat ne olacağını biliyorum
aslında bir kaç kez deneyimlediğim her şeyi içliğimde kimyasallaştırıyorum
sanki ikizim varmış ve sıçarken bile yanımdaymış ve her evremi tıp literatürüne işleyecek özenle hafızamın bir köşesine yazıyor
benim dışımda hiç bir şey gelişmese ve şu yaşıma kadar yaşadıklarımdan daha fazlasını öğrenmesem, dünya da icat olan, bulunan yeni hiç bir şey olmasa nasıl öleceğimi bile muhtemelen az çok tahmin ederdim
ve doğru olurdu

bi ayrılık eşiğindeyseniz ve çalışmıyorsanız veya kafanızı yoracak bir şey yoksa  ay boyunca ağlama krizlerinizin çizelgesini dökebilirim


Peki ben bu kadar bilirken kendimi neden bu kadar rezilliğe sürüklendim? neden olacağı olmayacak hale getirdim?
çünkü eşeğin sikinden dolayı
susmakla hiç bir şey yapmamakla geçmiyor benimkisi zira
her şeyi, her yolu denemekle geçiyor
ama geçiyor

kendimi değiştirebilsem ilk bunu değiştirirdim galiba

ne olacağını, hissettiğini, ne hissettiğimi biliyorum
ama istediğim konusuyla her boku bilmeme rağmen başa çıkamıyorum kimi zaman

işte tam bu yüzden bütün kalelerim kuşatılmış, bütün tersanelerim zapt edilmiş olmalı
bende ilmek ilmek onu oluşturuyorum
kendimi aşık olduğum kişiden kurtarmanın yolu çok açık olmuyor her zaman
ama iç güdüsel bir biçimde bunu başarıyorum, başarıyoruz

Sonra tarih tekerrür ediyor

ne kadar acınası haldeyim

ne kadar zayıf

ne kadar yeniyim daha

ne kadar kötümser bi araf bu

Yaşasın Dilâ!

Yaşasın boncuk boncuk yaşamak

daha dibe vuramadım

az zamanı var

ayağa kalkıp kendimi fırlatmak için sabıra sükunete ihtiyacım var

saha temiz 

zemin uygun 

havalar soğuk ve güneşli

çevre istikrarlı 

hepsi

hepsi

hepsi mevcut

bekle dila

yapmadığım hiç bir şey kalmadı demeyi bekle

her seçeneği yarattım demeyi bekle

az kaldı dila

söke söke aldığın yalnızlığını ucuz şaraplarla taçlandıracaksın

insanların neden evlendiğini neden yanlarında birini istediğini anladım
cevap o kadar baitmiş ki buraya yazmaya gerek bile yok

sıcaklığını hissedebilirdim
omzunda olabilirdim
vaktimiz geçiyo
kaç iznin boşa gitti saymadım
kaç iznin boşa gidecek bilmiyorum
bir hayat mı boşa gidecek? bilmiyorum
ilerliyorum sanıyorum bi gece dibe doğru ilerlediğimi fark ediyorum
hala kabus görüyor musun
seni hala uyandırmak istiyorum
hala sana iyi gelmek istiyorum
battaniye sen gibi geldi bugün
öptüm
gerçekten seni öpüyormuşum gibi oldu
çok özlemişim

hala aramıyorum seni
hala aramak istemiyorum
ayrıyız bundan sonra
başlarda üzül pişman ol diye dua ederken şimdi bir gün kapımı çalma diye temenni ediyorum
hayatımın daha sana hayır diyebileceğim dönemine gelmedim

neden beni sevmedin
cevap almak için değil sadece içimi rahatlatan tek cümle bu olduğu için söylüyorum bunu

buarada battaniyenin köşesini öpmek gerçekten seni öpmek gibi
onu bile öpmeyeceğim bundan sonra
herkese yalan söyleyebilirim, herkes bana söyleyebilir
bir tek kendimi kirletmem
o yüzden öpmem
istemem

2 yumurta 1 peynir

gerçekten seven insanlar bir daha başkalarıyla yapamaz, dokunamaz, yaşayamaz sanırdım
hala bu düşünceye tam olarak inancımı yitirmiş değilim bir yandan
garip
insan dokunduğunda alev alabildiği yeri tayin edebiliyorken o süper gücü nasıl kaybeder?

Hiçbir süper kahraman ölümsüz değildir artık gözümde ya sen ben gibi sıradanlaşıp ölmeyi beklerler ya da zirvede bırakırlar.

her sevgili bir süper kahramandı zamanında
buna rağmen ölümsüzlük bana daha çekici ve azapvari gelir
her zaman

sınırlarla aram hiç bir zaman iyi olmamıştı zaten

dünya siyasi haritayı gördüğümde anlamalı-lardı-ydım

her zaman ya fazla güvenirdim ya daha az

benim için güven başta oluşan bir şeydir ve bunu sen yavaş yavaş kaybedersin

bunu neden bu kadar anlamakta zorlanıyorlar diye liseden beri düşünürdüm

ben hariç kimse bu güven mevzunu bu kadar takmıyormuş

hoş hastalıklı gibi davranmıyorum ama bariz olan şeylere salağa yatmaları yerimde durmama engel

onlara göre bu denli 'hastalıklı' olan durumum o denli çıldırtacak salaklıklarına göğüs gerdi ki artık umurumda değil

eğer hala onun yanında olmak isteseydim iyileştiğimi düşünürdü

ne yaptığının farkında olmak kendini tanımayla olur, kendi kendini gözünde büyülterek değil.

birden fazla aynı şey için uyarı almak her zaman karşındakinin saplantısını değil senin aptallığını gösterir

ve daha bir sürü ayrılık beyanı olan cümlelerimi yazmama gerek yok

Ben kendim için içimdeki herkesi affediyorum ve daha fazla kızgınlık, telaş, ateş toplarıyla uğraşmak istemiyorum

yaptıklarını yaşasınlar sade

bunu da burunları boktan kurtulmasınlar diye değil ne kadar yalnız bırakmadılarsa o kadar yalnız kalmasınlar diye söylüyorum

Tuzlu Konuşmalar

denizle konuştum
beni beklemiş senelerdir ama hep görüşüyormuşuz gibi davranmasını yadırgamadım nedense
konuşmasından daha garip değildi heralde

Sana hasret kalmışım. Senle dolmak istediğimi sensiz bir şehirin sokaklarında kokunu duyunca anladım. Atladım geldim.

Geç kaldın.

Dalgalarının tokatlamasından bunu anlayabiliyorum ve sesinden. kızgınsın bana. çok seviyorsun beni. varolduğum günden beri.

ağzının içindeki bira. şarap değil. bira için fazla kırmızılı bir kadın gibi konuşuyorsun

bundan cesaret alıyorum ve ve izinsiz sırtından gökyüzüne bakıyorum öyleyse? saçlarımı sırtnda hissetmeyi de sen özlemiş olmalısın.

...

nefesini duymayı bile özlemişim. ahh

git

gitmiyorum. kovsanda gelirim biliyorsun

yatma sırtımda

bende seni seviyorum

git diyorum

sırtından gidersem içine dalarım. darmaduman ederim 4 yanını. en fazla ne kadar kızabilirsin bana?

gücümü çok küçümsüyorsun

aksine kudretine boyun eğiyorum ama biliyorsun, seni tanıyorum. sense beni....  Ne oldu dayanamadın mı bana atamadın içinden

her dalışın çıkmak için, kalamazsın yanımda. kalmazsın

bir gün buluşmak istediğimi sende biliyorsun, bu en büyük hayallerimden biri

Ben varoldum, varolurum. Hiç aklına gelmiyor mu? ya gelemezsen

belki gelemem fakat bunun planını bile yapmış olmam bile sana yetmez mi

git. askerlerim var. git

beni kendin atana kadar sana ne kadar bulansam kâr

başı boş

en son rakı içtiğimde hiç keyif almamıştım
çok kalabalıktık
şuan da kimse yok, yine keyif almıyorum
rakıyı seviyorum
sorun bende galiba
ben kendimi sevmiyorum, görünürde bi problemimizde yok halbuki hatta tek gibi hareket edebiliyoruz.
Bir kitapta bu durumu çok iyi özetlemiş bi cümle vardı
Ruh vücudumuzun en bitkin parçası. Bu yüzden ölmeyecekmişiz gibi gelir, herzaman.
yada buna benzer bir şeydi tam şeapamadım
fondip
fondip
fonndip

Yoo

Bazılarınıza kırıldığım doğrudur, bazılarınızaysa gereksizce sövdüğüm..

Bu hayatta başarılı olmayı mutlu olmaya tercih edenlerdenim. Hayır bu akademik açıdan başarısız olduğumdan değil tam tersine mutluluğu orada bulamamamış olmamdan. Bir mandalina kadar hoş ve nahoş bünyem sizin zır delisi, hikaye dolu ve yaşamayan tarihinizi sevmiyorsa bu benim suçum olmasa gerek. Dünya size ayak uydursa dahi mecnun hırkamı giyer, makarnamı pişirir, mışıl mışıl uyurum. Kendim için yaşamak varken sizin o kokuşmuş kalantor patronlarınıza çalışmak işime gelmiyor.  Evet. Asıl garip olan bunun sizin işinize gelmesi... Taş ocağında mısınız mübarekler bi kafanızı kaldırıp bakın ya etrafa. Harcadığın zamanın,  emeğin, gençliğinin karşılığı parayla ölçülebilir mi?

Bu buram buram çocukluk kokan yazıyı içimden gelerek yazdım. Pişman değilim. Kör değilim. Sağır değilim. Yükümlü, sorumlu olduğunuz insanların farkındayım.  Sadece kendinizi sevmeyi hatırlamanızı istiyorum. Çocukken arkadaşınız taş attığında bildiğiniz gibi tekrar canınızın kıymetini bilin istiyorum. Hayat gidiyor, bitip tükeniyor dostlar. Yetişelim istiyorum.